Konya İş Dünyası

MEVKA, AB’nin “Sınırda Karbon Düzenlemesi”ne savaş açtı

İlandır

Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), 2024 Yılı İmalat Sanayinde Dönüşüm Teknik Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazanan proje sahibi firmalara yönelik Yeşil Dönüşüm Eğitim Programı düzenledi.

Mevka tarafından gerçekleştirilen bu eğitim programı kapsamında imalat sanayiinde faaliyet yürüten firmalara yönelik TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü’nden Uzman Araştırmacı Tuba Budak Duhbacı tarafından Avrupa Yeşil Mutabakat Uyum Süreci, Karbon Ayak İzi Kavramı ve Hesaplama Metodolojisi, İmalat sektöründe karbon ayak izi hesaplama demonstrasyon çalışması, Kaynak Verimliliği Konsepti, Temiz Üretim Metodolojisi, Vaka Çalışması, İmalat Sanayinde Temiz Üretim Çalışmaları ve Kazanımlar, İmalat Sanayinde Temiz Üretim Çalışmaları Türkiye ve Dünyadaki Uygulamalar, Yeşil Finansman Olanakları gibi konularda eğitimler verildi.

Duhbacı tarafından gerçekleştirilen eğitim programı ile firmaların yeşil dönüşüm yol haritalarının belirlenmesi ve bu alanda çalışma yürüten insan kaynakları kapasitesinin artırılması hedefleniyor.

MEVKA öncülüğünde İklim Değişikliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması temalarına yönelik olarak, Konya’nın sera gazı emisyonlarının azaltılması odağında ve Türkiye’nin Net Sıfır hedefine yönelik ilgili ekosistemlerin geliştirilmesi, iyileştirilmesi, kurumların nitelikli insan kaynakları kapasitesinin artırılması, kurumlar arası işbirliklerinin artırılması amacıyla Konya İl Yeşil Mutabakat Komitesi kuruldu ve belirli periyotlarla da gündemli toplantılar gerçekleştirerek çalışmalarını sürdürüyor.

Fotoğraf: Mevlana Kalkınma Ajansı (Mevka)

Ajans olarak gerçekleştirdikleri eğitim programı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mevka Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı şunları söyledi:

“İklim değişikliği sürecine daha geniş bir perspektiften bakıldığında konunun aslında salt bir küresel ısınma olayı değil, temel bir kalkınma sorunu olduğu da açıkça görülmektedir.

Çünkü iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında düşük karbonlu ekonomiye küresel düzeyde geçilmesi hususu, insanların yaşam biçimlerini, üretim ve imalat yöntemlerini değiştirecek köklü bir dönüşüm öngörmektedir.

İlandır

Kısaca, çevre mevzuatları nedeni ile üretim maliyetleri artan Avrupa Birliği’ndeki üreticilerin haksız rekabetten korunması için düşük maliyetli fakat yüksek emisyonla üretilmiş ürünlerin AB pazarına ihraç edilirken, içerdiği karbon yoğunluğuna göre vergilendirilmesi olarak da tanımlayabileceğimiz Sınırda Karbon Düzenlemesi pek çok sektörü yakından ilgilendirmektedir.

Nitekim 2023 yılında uygulanmaya başlanan ve 2026 yılında tam kapsamlı olarak hayata geçirilmesi planlanan düzenlemenin, ilk etapta karbon sızıntı riski en yüksek ürünlere odaklanılarak; çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve enerji sektörlerine, sonra ise tüm sektörlere yönelik olarak uygulanması gündemdedir. Bu durumun etkilerinin en aza indirilmesi noktasında ciddi çalışmalar yürütülmektedir.

Fotoğraf: Mevlana Kalkınma Ajansı (Mevka)

Bu çerçevede yürütülen çalışmaların başında ise AB tarafından ortaya konulan Avrupa Yeşil Mutabakatı ve ülkemiz tarafından da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Paris İklim Antlaşması gelmektedir.

Bu hedef, ülkemizi 2050 yılına kadar 60 milyar avro Karbon Vergisi ödeme yükümlülüğünden kurtaracak olması bakımından üzerinde önemle durulması ve yeni politikalar geliştirilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkemiz, bu mutabakat kapsamında 2053 yılı için kendisine net sıfır emisyon hedefi belirlemiş ve hazırladığı iklim değişikliği eylem planlarını kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile tek tek hayata geçirmektedir.

Bu noktada, ihracatının yaklaşık yarısını AB ülkelerine gerçekleştiren ülkemizin gerek küresel rekabette geri kalmaması, gerekse de bu devasa kaynağın ülke ekonomisine kazandırılması adına hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir.”

İlandır