İstanbul’da Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra sağ olarak bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel, Güneşli Merkez Cami’de ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.
Bakan Memişoğlu: “Ece Güler hipotermi nedeniyle hayatını kaybetti”
Diyarbakır’da incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Mimar Ece Güler’in hipotermi nedeniyle hayatını kaybettiği belirterek, “Allah rahmet eylesin Mimar Ece hanımı kaybettik gece 03.00’da. Aşırı bir hipotermisi vardı. Bütün çabalarımıza rağmen maalesef kurtulamadı. İnşallah sonuçta çok acı bir olay gerçekten eşine sabırlar diliyorum Allah rahmet eylesin” dedi.
Belgrad Ormanı’nda kayboldu
2 Mart Pazar günü Belgrad Ormanı’na gideceğini söyleyerek evden çıkan peyzaj mimarı Ece Gürel, daha sonra Belgrad Ormanı’nda kaybolmuş, 4 günlük arama kurtarma çalışmaları sonrasında hafif yaralı olarak bulunmuştu. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulansla Maslak’ta bulunan özel bir hastaneye kaldırılan Gürel, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti.
Bağcılar’da cenaze töreni düzenlendi
Hayatını kaybeden Ece Gürel için Bağcılar Güneşli Merkez Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, İstanbul AK Parti Milletvekili Hasan Turan, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Ece Gürel, ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Genç kadının cenazesinin Koca Sinan Mezarlığına defnedileceği öğrenildi.
“Hayat dolu biriydi”
Mahalleden çocukluk arkadaşı Güfte Keskin, “Arkadaşım çok başarılı, çok iyi bir insandı. Abisi ortaokul arkadaşımdı. Aynı mahallede büyüdük. Okula giderken, ben işe gidiyordum. Beraber dönüyorduk. Çok pozitif, neşeli ve olumsuzluk düşünmeyecek bir insan. Medyadan duyduğum kadarıyla iş yerinde sorun yaşıyormuş. Tarot sayfası açmıştı hatta ben de şakalaştım. Onunla alakalı eğitim aldı. Hayat dolu biriydi, ağzına olumsuz cümle almazdı. Şüpheli ölüm mü bir şey diyemem, polis araştıracak” dedi.
“Ölümünün altından başka şeyler çıkacak”
Akrabası Metin Çeştepe ise “Çok üzgünüz, daha ileride neler çıkacak bilmiyoruz. Ölümünün altından başka şeyler çıkacak. Çantanın ileride bulunması bizi kuşkulandırıyor. Şüpheli ölüm. İleriki günlerde inşallah nedeni açıklanır. Ölüm nedenine organ yetmezliği dediler” diye konuştu.
Ece çok pozitif, etrafına enerji saçan biriydi
Gürel’in aile dostu olan Nami Gubani, ‘’Ecenin kuzenleri benim öğrencim. Halk oyunları eğitmeniyim. Dolayısıyla Ece’yi onların vasıtasıyla öyle tanıdım. Aynı mahalle de oturduk. Ece’nin küçüklüğünü çok iyi bilirim. Kuzenleriyle ailece halen görüşürüz, ailesini çok iyi bilirim. Ece çok pozitif, etrafına enerji saçan, çok fıkır fıkır bir çocuktu. Hep aklımızda bizim böyle kaldı. Evlendikten sonra Ece’yi bir daha göremedik. Kağıthane’ye gitti ama onun dışında çok ekstra bir durum yoktu. Aslında bütün aile çok pozitif. Çok da sevdiğimiz bir aile. Allah sabırlar versin. Acıları çok büyük hepimizin öyle, Allah ailesine sabırlar versin. Çok üzgünüz” şeklinde konuştu.
“Bir sürü soru işareti var”
Akrabası Yusuf Çeştepe ise, “Adli Tıp’ta ön raporda organ yetmezliği denildi. Bir sürü soru işareti var. Ece iyileşecek, anlatacak diye bekliyorduk. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Sosyal medyada yapılan yorumları neye dayanarak yapıyorlar bilmiyorum. Abisi yurtdışında sosyal medyaya bakıyor. Beni arıyor, ‘ne oluyor’ diye. Ritüelle ilgileniyordu ama o sebepten mi öldü bilmiyoruz. Oraya gitme sebebi meditasyondur belki ama meditasyondan öleni duymadım” ifadelerini kullandı.
“İşini çok severdi”
Gürel’in arkadaşı Arzu Mehtap Aykut ise, “Aile arasındaki problemleri hiç bilmiyorum, bilsem de şu an bana düşecek bir durum değil. Ben söyleyemem ama bilmiyorum. Böyle durumlar aile arasında oluyor. Gayet neşeli biriydi. Görüşmeyeli bayağı oldu ama sürekli konuşuyorduk. İkimiz çalıştığımız için de görüşemiyorduk. Hayat şartlarından dolayı bayağıdır görüşemiyorduk. İşini çok severdi. İşiyle alakalı bir sorun olduğunu ben zaten asla düşünmüyorum. İşi ile ara ara problemler yaşasa da belli bile etmezdi. Aynı yerde çalışmıyorduk” dedi. (DHA)